Abdülkadir Meragi (1353 – 1435)
Türk bestecisi Abdülkadir Meragi 1353 veya 1360 yılında İran’ın Meraga şehrinde doğdu. Itrî’den önceki klasik Türk müziği bestecilerinin en büyüğü olarak kabul edilir. Müzik kuramı yazarlarının da en önemlisi sayılan Abdülkadir Meragi (Batı kaynaklarında İbni Gaybî diye geçer) aynı zamanda güzel sesli bir hafız, orta derecede bir hattat ve ozandı.
İlk müzik derslerini, dönemin değerli bilgin ve müzikçilerinden olan babası Gıyaseddin Gaybî’den aldı. Sonra döneminin belli başlı bilginlerinin ve sanatçılarının öğrencisi oldu. Genç yaşta babasını yitirince, Meraga’dan ayrılarak Celayirlilerin başkenti Tebriz’e gitti.
1377’de, üçüncü Celayirli hükümdarı Hüseyin’in (1374-1382) düzenlediği beste yarışmasını kazanınca, hükümdarın yakınları arasına girdi. Hüseyin’den sonra Celayirli tahtına çıkan ve başkenti Bağdat’a taşıyan Sultan Ahmet’in de gözde sanatçılarından oldu.
1393’te Bağdat’ı ele geçiren Timur tarafından, birçok bilgin ve sanatçıyla birlikte Semerkand’a götürüldü ve Timur’un en değer verdiği sanatçılardan biri haline geldi. 1399’da Timur’un Tebriz’de oturan oğlu Miranşah’ın çevresine girdi.
Miranşah’ın uygunsuz davranışlarını, çevresindekilerin etkisine yoran Timur, oğlunu yoldan çıkardıkları gerekçesiyle çevresindekilerin öldürülmesi emrini verince, Abdülkadir, son anda kaçmayı başararak, yeniden Sultan Ahmet’in eline geçen Bağdat’a sığındı.
Kur’an’dan bir sure
Ama, 1401’de ikinci kez Bağdat’ı kuşatan Timur’un eline düştü. Yargılanarak, ölüm cezasına çarptırıldı. Ceza yerine getirileceği sırada Kur’an’dan bir sure okumaya başlayınca sesinin güzelliği ve müzikteki ustalığı sayesinde bağışlandı. Timur’un sarayında tekrar eski yerini aldı. Timur’dan sonra tahta çıkan Halil Mirza ve Şahruh’un saraylarında çalıştı. 1421’de Osmanlı Sultanı Murat II’ye, Makasıd’ül Elhan (Ezgilerin Amaçları) adlı kitabını armağan etmek için Bursa’ya geldi. Kısa bir süre sonra Herat’a döndü ve orada veba salgınında öldü.
Günümüze, Abdülkadir Meragi’nin olduğu ileri sürülen 40 kadar beste kalmıştır ama, başlıca bestelerinin yok olduğu, günümüze ulaşanların ise orta derecede besteler olduğu düşünülmektedir. Üstelik bu bestelerin de bir bölümünün Abdülkadir tarafından değil, ona özenen ve onun adını kullanan daha sonraki besteciler tarafından yapılmış olabileceklerinden kuşkulanılmaktadır. Uzmanların, Abdülkadir’in olduğu konusunda görüş birliğine vardıkları bestelerin başlıcaları şunlardır: Segâh Kâr-ı Şeşâgâz, Hüseyni Kâr, Mahur Kâr, Rast Nakış Kârçe, Pençgâh Ağır semai, Irak Yürük semai.
Abdülkadir Meragi kitapları
Cami’ül Elhan (Ezgilerin Toplamı, 1415). Farsça yazılmış bu yapıt makamlar, usuller, çalgılar, şarkı söyleme tekniği ve eski müzik ustaları üstüne bilgiler verir.
Makasıd’ül Elhan (Ezgilerin Amaçları, 1421). Farsça yazılmış bu kitapta makamlar ve çeşitli çalgılar üstüne bilgiler verilir (bu çalgıların bazılarını Abdülkadir Meragi bulmuştur).
Kenz’ül Elhan (Ezgiler Hazinesi). Günümüze kalmamıştır. Abdülkadir’in öteki kitaplarında adı geçen bu yapıtın makamlar, çalgılar, usuller üstüne bilgiler veren ve ebcet notasıyla yazılmış besteler içeren bir kitap olduğu sanılmaktadır.
Kitab’ül Edvar (Kuramsal Müzik Kitabı). Türkçe yazılmış tek kitabıdır. Makamlar, usüller ve çalgılar üstüne bilgiler içerir.