Pablo Picasso (1881 – 1973)
İspanyol Kübist Ressam Pablo Picasso 1881’de Malaga’da doğdu.
İlk eğitim ve etkileri yetenekli ve sanatkar bir kişi olan babasından aldı. 1891’de Instituto da Guarda’ya sanat öğretmeni olarak atanan babası, onun güzel sanatlar okuluna girmesini sağladı. 1894’ten itibaren dergilere portre ve karikatürler çizmeye başladı.
1895’te kızkardeşinin ölümü üzerine ailesiyle Barselona’ya taşınan sanatçı burada La Llotja sanat akademisinin sınavlarını tek seferde vererek ikinci sınıftan başlama hakkı kazandı. 1897’de kısa bir süreliğine San Fernando Akademisi’ne gidan sanatçı buradaki eğitim tarzını sevmediği için okulu bıraktı.
Dehasını genç yaşlarda ortaya koyan ve çok uzun ömürlü bir yaratıcılık gösteren sanatçı, biçimden biçime girdiği halde yinede tutarlı kalan yenilik arayışlarıyla XX. yy. sanatını tümüyle etkiledi. Yaşamı boyunca birçok kez kent ve atölye değiştirdi, çalkantılı bir aşk hayatı sürdürdü. Hayat arkadaşları yaşamında ve sanatında önemli bir rol oynadılar.
Picasso akademik eğitimini tamamlayınca İspanyol Sanatının özgünlüğünü korumuş bir yanına ilgi duydu ve Barcelona Sanat çevrelerinde Munch Steinlen ve Toulouse Loutrec’in yapıtlarını keşfetti. Yapıtın Ruh Bilimsel içeriğini ön plana çıkararak anlatımda çeşitli denkliklerden yararlandı. Ancak 1904’te Paris’e yerleştikten sonra sanatında geniş çaplı bir değişiklik meydana geldi.
Dönemler
Picasso’nun özellikle kariyerinin ilk dönemlerindeki çalışmaları sıklıkla dönemlere ayrılır. Eserlerinde en çok kabul gören dönemler Mavi Dönem (1901–1904). Gül Dönemi (1904–1906). Afrika Etkisi Dönemi (1907–1909). Analitik Kübizm (1909–1912) ve Sentetik Kübizm (1912–1919), aynı zamanda Kristal dönemi olarak da anılır. Picasso’nun 1910’ların sonları ve 1920’lerin başlarındaki çalışmalarının çoğu neoklasik tarzdadır ve 1920’lerin ortasındaki çalışmaları sıklıkla Sürrealizmin özelliklerini taşır. Daha sonraki çalışmaları genellikle önceki tarzlarının unsurlarını birleştirir.
1908’de George Braque ile kübizm ekolünü kurdu. 1912’ye kadar süren çalışmaları ağırlıklı olarak analitik kübizm olarak sınıflandırıldı. Bu tarihten sonra kolajlar ile başlayan süreç sentetik kübizm olarak tanımlandı. İlk yurtdışı sergisini 1910’da Almanya’da açtı. Birinci Dünya savaşı sırasında klasik formlarla birleştirdiği çalışmaları ile kübizmden uzaklaşma eğilimi gösterdi. 1923’te sürrealist Andre Breton ile tanışması sürrealizme ilgi duymasına neden oldu.
Ancak, en derin etkiler İspanya iç savaşında görülür. Franco rejiminden kaçıp Fransa’ya sığındı. Burada Fransa’nın iç savaşa müdahale etmesi için yoğun siyasi çaba gösterdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında da Paris’ten hiç ayrılmayan sanatçı 1973’de Mougins’de öldü.