Max Ernst Hayatı ve Eserleri

Max Ernst (1891 – 1976)

Alman Dadaist, Sürrealist Ressam Max Ernst 1891 yılında Almanya, Brühl’de orta sınıf Katolik bir ailenin altı çocuğundan sonuncusu olarak doğdu. Sağır-dilsiz okulunda öğretmen olan amatör ressam babası ona resim sevgisini aşılamıştı. 1909’da Bonn Üniversitesi’ne giren Ernst, sanat ve bilim de dahil olmak üzere sanat tarihi, edebiyat, felsefe, psikoloji ve psikiyatri gibi çok yönlü disiplinlerde çalışmayı seçti.

Bir sığınma evini ziyareti sırasında, zihinsel rahatsızlığı olan hastanın sanatı ile büyülendi. Daha sonra, August Macke ile görüşme imkanı bulan Ernst onunla yakın arkadaş oldu ve Macke’in sanat grubu Rheinischen Expressionisten’e katıldı.

Takip eden yıllarda, Pablo Picasso ve post-empresyonist Vincent Van Gogh ve Paul Gauguin gibi sanat efsanelerinin resim sergilerini gezme fırsatı buldu ve onların çalışmaları, sanata olan bakışını derinden etkiledi. 1914 yazında çalışmalarını tamamlayan Ernst, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Alman ordusuna alındı ve hem Batı hem de Doğu cephesinde görev yaptı.

Ernst, 1918’de terhis edildikten sonra Köln’e geri döndü. 1919’da Münih’e gitti ve Paul Klee’yi ziyaret etti. Onun yanında, Scuola Metafizica sanat hareketini kuran ve sürrealizm üzerinde derin etkisi olan Giorgio de Chirico‘nun resimlerini çalıştı. Aynı yıl, Max Ernst, Dada adlı nihilist sanat hareketine katıldı ve ilk kolajını yaptı.

Johannes Theodor Baargeld ile birlikte Köln’de bir Dada grubu kurdu. Daha sonra yakın arkadaşı Hans Arp da gruba katıldı. 1919 ve 1920’de Ernst, hiçbiri uzun süre ayakta kalmayan bir dizi dergi yayınladı. Ayrıca, bir dizi Dada sergisi düzenledi.

1920’de “Here Everything Is Floating” adlı fotomontajı hazırladı. 1921’de Ernst, Fransız şair Andre Breton ve Paul Eluard’la tanıştı. Ernst ve Eluard hayat boyu arkadaş oldular. Eluard, Ernst’in resim ve kolajlarını şiir kitabı Repetitions’ı betimlemek için satın aldı. 1922’de iki arkadaş “Les malher des immortels” adlı şiir ve kolaj kitabı çıkardı. Birçok eleştirmene göre, bu, sürrealist eserlerin otantik işbirliğinin en iyi örneklerindendir. 1923 yılında Paris’te Salon des Independants’ta ilk sergisini açtı.

Sürrealist Grup

Güneydoğu Asya’ya bir gezi düzenledikten sonra 1924’te Paris’e geri döndü ve bir sürrealist grup kurdu. Bu grup, çalışmalarını bilinçsiz zihin durumundayken ortaya çıkaran ressam ve yazarlardan oluşuyordu. Bu yıl aynı zamanda Ernst’ın tam zamanlı olarak resim yapmaya başladığı yıl oldu. Kendine bir stüdyoyu kuran sanatçı “bazen şimdi gelecek” gibi yeni bir teknik geliştirdi. Ayrıca “decalcomania” gibi diğer gerçeküstü teknikleri keşfetti. 1926’da İspanyol ressam Joan Miro ile birlikte, bağışlama denilen yeni bir teknik yarattı.

1929’da Ernst, kolajlara geri döndü ve “100 Kafalı Kadın” adlı kolaj romanını yarattı. Bu roman, 19. ve 20. yüzyıldan resim örnekleri birleştirerek yaratılan sözsüz bir romandı. II. Dünya Savaşı başladığında, Ernst istenmeyen yabancılar arasındaydı. Almanya, Fransa’yı işgal ettiğinde, Ernst Alman Gizli polisi Gestapo tarafından tutuklandı. Ancak, arkadaşlarının yardımıyla bir şekilde Amerika’ya ulaşmayı başardı. Burada, sanatsal çalışmalarına devam etti ve soyutlamaya dayalı bir sanat biçimi olan soyut ekspresyonizmi geliştirmeye yardımcı oldu.

Yıllar geçtikçe, eserleri daha az deneysel hale geldi. Heykelde geleneksel malzemeleri kullandı, ancak modelleme tekniklerini mükemmelleştirmek için zaman ve enerjisini harcadı. Buna ek olarak çizim, resim, kolajlar ve litografilerle harikalar yaratmaya devam etti. Ayrıca Lewis Carroll gibi pek çok ünlü yazarın kitaplarını resimledi. 1954’te Ernst, şimdi Bienal Vakfı olarak bilinen bir sanat organizasyonu olan Venedik Bienali’ndeki bir resmi için Büyük Ödül’e layık görüldü. 1975’te Solomon R. Guggenheim Müzesi sanatçı için bir retrospektif sergi hazırladı. Max Ernst, 1 Nisan 1976’da Paris’te öldü.