Cheri Francois Dubreuil (1828 – 1880)
Fransız Ressam Cheri Francois Dubreuil 1828’de doğdu. 1848’de gemi ile seyahata çıktı ve 1854’te ikinci kaptan oldu. Denizcilik yaşamı boyunca çok sayıda deniz ve gemi konulu tablolar ve eskizler yaptı. Titiz ve detaycı bir çalışma tekniğine sahip olan sanatçı 1856’dan 1869’a kadar Genua’da yaşadı. Buradaki yaşamı çok verimli geçti ve kayınpederi Jacomme sayesinde daha sonra Cenova’da çalışan bazı sanatçılarla ve muhtemelen Ligustica Akademisi’nin yöneticisi olan Ulisse Borzino’yla ve Venedikli ressam Leopoldina Zanetti ile temasa geçti.
Büyük boyutlu tablolar da çalışan sanatçının iki büyük tablosu bugün Toulon Deniz Müzesi’nde bulunmaktadır. Çok sayıda litografileri de bulunan sanatçının bu alandaki bazı çalışmaları da Genua Deniz Müzesi’nde bulunmaktadır. Özel koleksiyonlarda da eserleri bulunmakta ve zaman zaman tabloları uluslararası müzayedelerde satışa sunulmaktadır.
Paris Deniz Kuvvetleri Ulusal Müzesi, müze kalıntılarında saklanan 4 büyük yağlıboya tabloya sahip; bunlardan ikisi Toulon Deniz Kuvvetleri Müzesi’ndeki “Navires à la mer” Expo’da sergilendi. Fotoğraf Arşivinin bulunduğu “Tarih, Sanat ve Cenova İmaj Belgelendirme Merkezi” nin belgelerinde gösterildiği gibi Cenova müzelerinde sayısız eser bulunmaktadır.
Sanat Anlayışı
Chéri François Dubreuil’ün sanat anlayışı, 19. yüzyıl Fransız akademik resminin karakteristik özelliklerini taşır. Klasik kompozisyon düzeni, figürlerin idealize edilmiş betimlenişi ve tarihî ya da alegorik konular onun eserlerinde öne çıkar. Neoklasik akımın etkisinde yetişmiş olan Dubreuil, antik çağdan ve mitolojik hikâyelerden esinlenerek eserler üretmiş, biçimsel kesinlik ve çizgisel hâkimiyeti ön planda tutmuştur.
Dubreuil’ün eserleri, büyük oranda ideal güzellik arayışı üzerine kuruludur. Figüratif çalışmaları, anıtsal duruşlara ve dengeli pozlara sahiptir. Bu yönüyle, Ingres ve David gibi klasik akademisyenlerin etkisi Dubreuil’ün çalışmalarında hissedilir. Renk kullanımı kontrollü ve sofistikedir; ışık-gölge dağılımı dramatik değil, daha çok heykelsi bir etki yaratacak şekilde uygulanır.
Sanatçının çalışmaları, Fransız akademik geleneğinin tarihsel anlatımı ve simgesel temsili ön planda tutan eğilimini yansıtır. Ancak onun eserleri, aynı zamanda romantik dönemin duygusal anlatımına da belirli ölçüde yakındır. Bu durum, figürlerin yüz ifadelerinde veya sahnelerin duygusal tonlamasında kendini gösterir. Böylece Dubreuil, klasik disiplin ile duygusal yoğunluk arasında bir denge kurmaya çalışır.