
Floris Claesz van Dijck (1575 – 1651)
Hollandalı Barok Natürmort Ressamı Floris Claesz van Dijck 1575’de Delft’de doğdu. Ressam Pieter Cornelisz tek akrabası idi. Daha sonra Haarlem’e taşındı ve 1604’te orada evlendi. Eğitimi hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak, 1600 yılında Joseph van Arpino’nun iyi bir arkadaşı olduğu ve Roma seyahati yaptığına ve orda yerleştiğine dair bilgiler mevcuttur. Bu dönemde özellikle Caravaggio’nun ışık anlayışı ve İtalyan natürmortları ile tanıştığı tahmin edilir. Ancak onun asıl kimliğini kazandığı yer yine Hollanda olmuştur. Haarlem’e döndükten sonra kendisini natürmort türüne adayan van Dijck, sanat kariyerinin zirvesine 1610’lu yıllarda ulaşmıştır. 1606’da Hollanda’ya dönen sanatçı Haarlem’e yerleşmiştir.
1610’da Haarlem’de Lukasgilde üyesi oldu, 1637’de aynı kuruluşun temsilcisi oldu. 1604’te ilk evliliğini yapan sanatçı 1625’de ikinci kez Cornelia Jansdr ile evlendi.
Resimlerini FVD sembolüyle imzaladı. Az sayıda eseri günümüze ulaşmıştır. Ağırlıklı olarak yiyeceklerle ilgili natürmortlar çalıştı. Meslekdaşı Nicolas Gillis ile bu alanda önemli bir yer edindi. Flaman ressamlardan Clara Peeters ve Osias Beert’i etkilediği bilinmektedir. Osias Beert ve Clara Peeters tarafından etkilendi ve Nicolaes Gillis ile birlikte banket kompozisyonlarının mucidi (kahvaltılık ögelerden oluşan kompozisyon tarzı) olarak kabul edildi. Nicolaes Gilles dışında, ressam Floris van Schooten, Pieter Claesz ve Roelof Koets’u da etkiledi. Haarlem’de öldü.
Sanat Anlayışı
Floris Claesz. van Dijck’in sanat anlayışı, 17. yüzyıl Hollanda natürmort geleneğinin kurucu çizgileri arasında yer alır. Onun resimleri, özellikle “ontbijtjes” (kahvaltı) olarak adlandırılan, masada sergilenen yiyecek içecekleri konu alan natürmortlarla öne çıkar. Van Dijck, bu alanda gösterdiği ayrıntı ve düzenleme ustalığıyla, kendisinden sonra gelen birçok sanatçıyı (örneğin Pieter Claesz, Willem Claesz Heda gibi) etkilemiştir.
Van Dijck’in eserlerinde genellikle ahşap masalar üzerinde sergilenen peynirler, meyveler, şarap kadehleri, gümüş kaplar, zeytin ve ekmekler gibi gündelik objeler yer alır. Bu objeler özenle ve geometrik bir düzende yerleştirilmiştir. Resimlerinde yüzey dokuları, ışık yansımaları ve özellikle cam, metal ve meyve kabuğu gibi farklı yüzeylerin gerçekçi tasviri dikkat çeker. Van Dijck, bu çeşitlilik sayesinde seyircide hem iştah hem de hayranlık uyandıran görseller yaratmayı başarmıştır.
Sanatçının en güçlü yönlerinden biri, renk kullanımı ve nesneler arası kontrastı dengelemedeki başarısıdır. Sınırlı ama zenginleştirilmiş bir paletle, sofranın hem gündelik doğasını hem de estetik zenginliğini izleyiciye sunar. Ayrıca natürmortlarındaki simetri ve düzen, Protestan ahlakı ile burjuva düzen anlayışının da birer yansıması olarak okunabilir.
Her ne kadar dini temalar ya da alegorik içerikler barındırmasa da, van Dijck’in bazı yapıtlarında “vanitas” etkileri sezilebilir. Bu eserlerde kullanılan çürümeye yüz tutmuş meyveler, boş kadehler veya kesilmiş peynirler gibi ögeler, yaşamın geçiciliğine dair sembolik anlamlar da taşır. Ancak genel olarak sanatçının üslubu, didaktik olmaktan çok görsel zenginliği ve maddesel gerçekliği yüceltir.
Floris Claesz. van Dijck, Hollanda natürmort resminin öncülerinden biri olarak, 17. yüzyıl resim sanatında gündelik yaşamın estetikle yüceltilmesi anlayışına önemli katkılar sağlamıştır. Eserleri, gözlem gücünü, teknik yetkinliği ve burjuva yaşam tarzını zarif bir biçimde birleştirir. Van Dijck, natürmort türünün yalnızca estetik değil aynı zamanda kültürel bir belge olarak da gelişmesine öncülük eden bir isimdir.