İçeriğe geç
ana sayfa » ÜNLÜ SANATÇILARIN HAYATLARI » SOYADI / D » Robert Delaunay Hayatı ve Eserleri

Robert Delaunay Hayatı ve Eserleri

    Robert Delaunay

    Robert Delaunay (1885 -1941)

    Fransız Kübist, Orphist Ressam Robert Delaunay 1885 yılında Fransa’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 5 yaşındayken annesi ve babası boşanan Robert’i teyzesi yanına aldı. 1902 ve 1904 yılları arasında bir sahne dekoratörünün yanında çalıştı. Resim yapmaya akademik eğitim almadan başlayan genç Delaunay, 1905 yılında Henri Rousseau ve Jean Metzinger ile tanıştı. Paul Cezanne’in çalışmalarından da etkilenen sanatçı bu sıralarda Neo Empresyonist resimler yaptı. Daha sonra tarz arayışlarına başladı. 1908 yılında askerlik görevini yerine getirdikten sonra Paris’e gitti ve burada Kübist sanatçılarla bağlantı kurdu.

    Sanat hayatının önemli bir dönüm noktası, 1910 yılında tanıştığı ve 1912’de evlendiği sanatçı Sonia Terk (Sonia Delaunay) ile kurduğu sanatsal ortaklıktır. Bu birliktelik, soyut sanatın gelişiminde büyük rol oynamıştır.

    Özgün Çalışmalar

    Delaunay’ın ilk özgün çalışmaları 1909 – 1910 yılları arasında yaptığı Eyfel Kulesi resimleriyle ortaya çıktı. İki yıl sonra Salon des Independents’ ta sergilenen “Paris Şehri” adlı bir dizi eseri çok ses getirdi. Sanatçının soyut tarzda yaptığı çalışmaları Fransız sanatına devrim niteliğinde gelişmeler sağlamıştır. Chevreul’un renk teorisinin etkisiyle renkleri, müziğin farklı tonları gibi kendine özgü ritimsel bir düzende yeniden tanımladı. Bu tarza, sanat eleştirmeni ve şair Guillaume Apollinaire, Orfizm adını vermiştir.

    1912’de yayınladığı ‘Işık Hakkında’ adlı bir manifestoyla, ışık ile renk arasındaki bağlantıları açıkladı. Kübistlerden ve Fütüristlerden esinlenen Robert Delaunay, hareketin resimle ifade edilmesiyle ilgilenmiş ve parlak renklerle resmettiği daire ve çemberlerle, ışıkla hareketi çağrıştırmayı başarmıştır. Sadece renk ve dönen kompozisyonlar bu sonuca ulaşmasını sağlamıştır.

    1912 – 1913 yıllarında çalıştığı “Simultanscheibe” adlı eserini, salt renk ilişkilerini işleyen ilk mükemmel soyut resmi olarak nitelemiştir. Robert Delaunay, 1920’li yıllarda portreler üzerine yoğunlaştı, Eyfel Kulesi motifini yeni bir bakış açısıyla yeniden ele aldı ve Koşucular adlı bir dizi eser üzerine çalıştı. 1930 yılında tekrar daha soyut bir üsluba yöneldi. Üç yıl sonra “Sonsuz Ritimler” adlı, büyük boyutlu tablolar oluşturmaya başladı.

    Daha önceki resimlerinde kullandığı parlak renkler yerine daha hafif tonlarda ince bir renk tabakası kullanmayı tercih etti. Robert ve karısı Sonia Delaunay 1937 Paris Dünya Sergisi için büyük boyutlu duvar resimleri ve dekorlar çalıştılar. 1939’da İkinci Dünya Savaşı başlayınca Paris’ten ayrılmak zorunda kalan aile Auvergne’e yerleştiler. Delaunay kanser hastalığı nedeniyle 1941 yılında Montpellier’de yaşamını yitirdi.

    Sanat Anlayışı

    Robert Delaunay’ın sanat anlayışı, renk, hareket ve ışığın soyut bir dille araştırılmasına dayanır. 1912’de geliştirdiği Orfizm adı verilen yaklaşım, adını Apollinaire’in verdiği bir terimle aldı. Bu anlayışta müziksel ve duygusal bir renk ritmi oluşturma amacı güdülür. Orfizm, kübizmin geometrik yapısını, fovistlerin parlak ve saf renk kullanımıyla birleştirerek hem görsel hem de duygusal bir soyutlama yaratır.

    Delaunay için renk, bağımsız bir ifade aracıdır ve doğayı taklit etmekten çok, izleyici üzerinde psikolojik ve estetik bir etki yaratmaya yöneliktir. En bilinen eserlerinden Eiffel Kulesi, “Şehirler” ve Pencereler serilerinde bu anlayış çok belirgindir. Özellikle “Pencereler” serisinde, pencereden bakış açısıyla ışığın kırılması, yansıması ve mekân algısı, neredeyse müzikal bir dinamizmle ele alınmıştır.

    Delaunay, resimlerinde figüratif öğeleri zamanla tamamen terk ederek, geometrik formlar ve dairesel hareketlerle dolu kompozisyonlar yarattı. Bu yapılar, özellikle “Dairesel Formlar” (Formes Circulaires) ve “Diskler” (Disques) serilerinde soyutun en saf hâline yaklaşır.

    Sanatında modernliğin simgesi olarak ele aldığı Eiffel Kulesi, hem teknolojik gelişmeye hem de Fransız kimliğine duyduğu hayranlığı temsil eder. Kule, hem konu hem de biçim olarak tekrar tekrar ele aldığı ikonik bir ögedir.

    Delaunay’ın çalışmaları, modernizmin görsel dilini şekillendirmekte ve renk üzerine yapılan soyut araştırmaların öncüsü olmakta büyük rol oynamıştır. Aynı zamanda sanatın sadece görsel değil, duygusal ve düşünsel bir deneyim olduğuna inanan sanatçı, çağının birçok avangard hareketine ilham vermiştir.


    SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI


    CANVASTAR®

    Türkiye'nin En Zengin ve Kaliteli Kanvas Tablo Koleksiyonu

    Siteye Gidin


    HAKKIMIZDA / İLETİŞİM