Paul Jean Clays Hayatı ve Eserleri

Paul Jean Clays (1819 – 1900)

Belçikalı Deniz Ressamı Paul Jean Clays 1819 yılında Belçika’da doğdu. Çocukluğundan beri deniz manzaralarına hayranlık duyan Clays, denizciler ve gemilerle yakından ilgilenmek için pek çok deniz seyahatine katıldı. Ailesiyle Ostende’e tatile gittiklerinde sahil kıyısı boyunca taslaklar çizmek için sık sık gezintiler yapıyordu.

Babası onu Boulogne’de bir okula yazdırdı. Fakat kısa bir süre sonra eğitimini yarıda kesti ve hiç kimseye haber vermeden denizci olma arzusunu gerçekleştirmek için ona yaklaşan gemilerden birine denizci çırağı olarak bindi.

O yıllarda denizciliğin tehlikeli yaşamına şahit olurken kocaman keskin dalgaların gökyüzüyle buluşmasının oluşturduğu renk cümbüşünün onda uyandırdığı duygularla bol bol resim çizme fırsatı bulmuştu. Bu deneyimle sanatsal yeteneğini keşfeden sanatçı Belçika’ya geri döndüğünde deniz temasıyla ilgilenmeye devam etti.

Paris’e sanat eğitimi almak için gitti. Tanınmış bir askeri ressam olan Horace Vernet ile çalıştı. Clays, Vernet’in tekniğini ve tavsiyelerini almaya çalışırken onun sanat yönünün eksik olduğu söylentileriyle hayal kırıklığına uğradı. Daha sonra sanat camiasında popüler olan figür ağırlıklı çalışan Suisse’in atölyesine katıldı.

Doğayı keşif

Paul Jean Clays, atölye derslerinin dışında Paris çevresindeki kırsal alanları keşfetmeye gidiyordu. Bu arayışlarında Paris yakınlarında yeşil, büyük, yüzyıllık ağaçları, duru suyu, merada otlayan hayvanlarıyla Saint-Ouen’i keşfetti. Fransa Barbizon Okulu ve o dönemde Fransa’da manzara resmine olan ilgi onun bu tematik seçiminde etkili olmuştu.

Clays’in gemi ve limanlara olan tutkusu onu çok kısa bir süre dünya sanatının merkezinde tutabildi. Fransız sanatının atölye sistemlerini ve Paris’in yeni trendlerini özümsedikten sonra vatanına, Belçika’ya geri döndü. Louvre gibi müzelerde sergilenen deniz manzaralarını gördükten sonra yeni bir bakış açısıyla deniz tasvirlerine yoğunlaştı.

Belçika’ya döndükten sonra deniz ressamı Jean-Antoine Theodore Gudin atölyesine girdi. Orada denizi romantik bir anlayışla resimlemeyi öğrendi. Fakat kısa bir süre sonra denize bu tipik yaklaşımın onun tarzına uygun olmadığını far ketti. Ona göre pek çok ressam denizi gerçeklikten uzak abartılı bir biçimde ele alıyordu. O denizi farklı bir biçimde tasvir edecekti. Bu tarihten itibaren Escaut kıyısı ve Dordrecht çevresi ile güçlü bir biçimde ilişki kurmaya başladı.

Pek çok ressamın denizi idealize etme çabasının aksine Clays’in resimlerinin geçek kalitesi onun her zaman saygı görmesini sağladı. O dönemde, ilk kez bir sanatçının kendi gözlerinin gördüğü biçimde resim yapmaya çalıştığı, yazılıyordu. Clays verimli bir kariyerden sonra Leopold Nişanı gibi çeşitli ödüller aldı. Sanatçı 1900 yılında öldüğünde 19. yüzyıl deniz ressamlarına öncü olmuştu.