
Jean Baptiste Simeon Chardin (1699 – 1779)
Fransız Rokoko Ressamı Jean Baptiste Simeon Chardin 1699’da bir marangozun oğlu olarak Paris’te doğdu. Bütün hayatı Paris’in Saint Germain des Press mahallesinde geçti. Noel Coypel ile J. B. Van Loo’nun yanında özlü bir resim eğitimi gördü. Chardin, Tabela adlı tablosuyla ve akademiye girişini sağlayan iki eseriyle ilgi çekti: Kedi balığı ve Büfe adlı bu iki eseri şimdi Louvre müzesindedir.
Natürmortlar yaptı; ışıkları kullanışı, eşyadaki ışık yansımasından doğan renk ayrılıklarını iyi seçmesi, arkadaşları arasında üstünlüğünü sağladı. Renk konusundaki başarılarını daha çok ev içi resimlerinde, figür ve portrelerde gösterdi. Deseni rahat, biçimleri doyurucudur.
Louvre müzesinde bulunan öteki eserleri: Fırdöndülü Çocuk, Genç Kemancı, İskambilden Şato, Ölü tavşan, Çalışkan Anne, Ressam Maymun, Antikacı Maymun, Stockholm’de sabah tuvaleti, Zeytin Kavanozu, Kahya Kadındır;
Otuzdan çok şaheseri vardır. İskambil Oyunları adlı tablosu Dublin müzesindedir. Hayatının sonuna doğru pastel yapmağa başladı; bu türde iki tablosu ünlüdür: Gözlüklü Portre ve Yeşil Abajurlu Portre (Louvre). Chardin‘in teknik araştırmaları, fırça vuruşlarındaki yumuşaklık, renk konusundaki titizlikleri çağdaşlarınca anlaşılmadı. Eski çağ sanatına pek ilgi duymadı, mitolojiye hiç önem vermedi yalnız çevresinde gördüklerinin resmini yapan başarılı bir ustaydı. En önemsiz bir konudan bile şiirli bir eser çıkarmayı başarıyordu. Bazı yönlerden Camille Corot’yu müjdelediği söylenebilir.
Cahrdin’in yapıtları özellikle de natürmortları sabırla sürdürülen bir yetkinlik arayışının ürünleridir. Sanatçı yorulmaksızın aynı konuları işlemiştir. O dönemdeki natürmortlarda yer verilmeyen gündelik yaşamdan alınmış konularının kısıtlı olması nedeniyle tablolarındaki bakış ve teknik derinleşmiştir.
Sanat Anlayışı
Chardin, natürmort ve günlük yaşam resimleriyle tanınan 18. yüzyıl Fransız resminin en önemli ustalarından biridir.
Natürmort Ustalığı: Eserlerinde ışık, doku ve kompozisyonu ustaca kullanarak basit objeleri adeta birer sanat eserine dönüştürdü. Meyveler, mutfak gereçleri ve av hayvanları gibi konuları titizlikle işledi.
Gündelik Hayatın Şiirselliği: Rokoko döneminde soyluların ihtişamlı portreleri ve mitolojik sahneler popülerken, Chardin orta sınıfın yaşamına, çalışan kadınlara ve çocuklara odaklandı.
Işık ve Atmosfer: Chardin’in resimlerindeki yumuşak ışık, objelere ve figürlere derinlik kazandırarak sessiz ve huzurlu bir atmosfer yaratır.
Duygusal Derinlik ve Doğallık: Rokoko’nun süslü yapaylığına karşı doğal, samimi ve mütevazı sahneler resmetti.
Chardin, sadelik ve doğallığın ustası olarak, sonraki dönem ressamlarına, özellikle de 19. yüzyıl realizmine ve Empresyonistlere büyük ilham vermiştir. Sanatı, sessiz ve şiirsel bir güzellik anlayışıyla günlük hayatın estetiğini yakalayan nadir sanatçılar arasındadır.