Antonio Canaletto (1697 – 1768)
İtalyan Rokoko Ressamı Antonio Canaletto 1697’de Venedik’te doğdu. Tiyatro dekorcusu olan babası Bernardo’nun atölyesinde çalıştı, babasının dostu ve çalışma arkadaşı Luca Carlevaris’ten perspektif dersleri aldı.
1719′da Romaya gitti, orada Pannini ve Tiepolo ile tanıştı, Salvator Rosa’nın etkisinde desenler ve tablolar yaptı. 1720′de Venedik’e dönüşünde, kendini Venedik’in güzelliklerini, grafik ayrıntılara inen bir üslupla yüceltmeye adadı.
Kullandığı renkler çoğu kez soğuk olmakla birlikte ışık etkisini ve havayı en ince ayrıntılarına kadar vermeye yetmiştir. Antonio Canaletto doğrudan doğruya doğayı gözlemlemiş, düzmece manzara resmi geleneğiyle bağlarını koparmıştı; Bu nedenle Corot ve izinden yürüyenlerin öncüleri arasında yer alır. Tablolarını çevrelemek için optik kutudan yararlanıyordu.
1746′dan 1748′e kadar Londrada bulundu. 1751′de yeniden bu kente döndü. Thames’ın Vauxhall bahçesinin, White Hall’ün, Eton Coologe’nin resimlerini yaptı. Yapıtları İtalyada olduğu kadar tüm Avrupa’da da çok ilgi uyandırdığı halde, Canaletto ortaya hiçbir zaman tam anlamıyla bitmiş bir tablo koyamadı.
Başlıca yapıtları: Romada Colosseum’dan görünüş (Borghese Galerisi); Kont Gercy’nin Venedikte görkemli karşılanışı.(Hermitage); San Marco meydanı ve Procuratie’nin San Marco kilisesinden görünüşü, Piazzetta San Marco; Rialto köprüsü ( bu üç yapıt Roma’daki Corsini sarayında bulunmaktadır). Canaletto’nun desenleri Viyana’da Albertina galerisinde Paris Güzel Sanatlar Okulu’nun kütüphanesindedir. Canaletto ayrıca yedirme baskı resimler de yapmıştır.
Sanat Anlayışı
Canaletto, veduta türünün (doğrudan gözlemden elde edilen kent manzaraları) en önemli temsilcilerindendir. Onun resimleri, mimari doğruluk, perspektif ustalığı ve ışık oyunlarıyla öne çıkar.
Başlıca sanat anlayışı ve teknikleri:
Gerçekçi ve Mimari Doğruluk: Canaletto’nun resimleri, neredeyse bir fotoğraf kadar detaylıdır. Perspektif konusunda büyük bir ustalık göstermiştir. Venedik’in ünlü köprüleri, meydanları ve kanallarını büyük bir titizlikle tasvir etmiştir.
Atmosferik Perspektif ve Işık Kullanımı: Doğal ışığın, su üzerindeki yansımalarının ve gökyüzündeki değişimlerin yansıtılmasına büyük önem vermiştir. Sabah ışığı, sisli günler veya parlak yaz güneşi gibi farklı atmosfer koşullarını resmetmiştir.
Camera Obscura Kullanımı: Resimlerinde mimari detayları kusursuz bir şekilde yansıtabilmek için camera obscura (karanlık kutu) tekniğinden yararlandığı düşünülmektedir.
Turist ve Koleksiyoncular İçin Yapılan Vedutalar: 18. yüzyılın Grand Tour geleneğine katılan aristokratlar ve gezginler, Venedik’e geldiklerinde şehrin manzaralarını gösteren tablolar almak isterlerdi. Canaletto, özellikle İngiliz koleksiyonculara yönelik manzara resimleri üreterek büyük bir ekonomik başarı elde etti.
