Albert Bierstadt (1830 – 1902)
Amerikalı Hudson River Ekolü Ressam Albert Bierstadt 8 Haziran 1830’da Solingen’de (Almanya) doğdu. 1833 senesinde ailesi ile birlikte New Bedford, Massachusetts’e taşındı. 1853’te ressam Johann Peter Hasenclever‘den eğitim almak için Düsseldorf’a gitti. Ancak, Düsseldorf’a vardığında Hasenclaver’in ölüm haberini aldı.
1853’ten 1857’ye kadar Düsseldorf Sanat Akademisi’nde eğitim aldı. Ayrıca, Alman ressamları Carl Friedrich Lessing ve Andreas Aachenbach‘ında içinde bulunduğu Düsseldorf Resim Okulu’na katıldı.
Kendisinden altı yaş büyük olan ve yine kendisi gibi Amerika’da yetişip Avrupa kökenini arayan Emanuel Leutze ile çalıştı. Ressam arkadaşları Worthington Whittredge ve Sanford Robinson Gifford ile Almanya, İtalya ve İsviçre’yi gezdi.. Tamamen resim yapmaya başlamadan önce uzun bir süre desen ve resim dersleri vermiştir.
Albert Bierstadt 1857’de Amerika’ya döndü. New Bedford’da kişisel bir sergi düzenledi ve daha sonra bu sergiyi New York’a taşıdı. 1858 yılında National Academy of Design’ın yıllık sergisinde ilk büyük ebat eserlerini sergiledi.
Arka fonda İsviçre Alpleri ve Luzern Denizi temalı tablosu büyük ilgi gördü ve Akademi’nin onur üyeliğine seçildi. 1859 yılında Amerikan hükümeti için çalışan arazi mühendisi Frederick W. Lander ile ülkenin batısına seyahat etmiş ve daha sonra bitmiş resimler haline gelecek birçok taslak çizim ile dönmüştür. 1863 senesinde daha sonra karısı ile evleneceği gazeteci, yazar Fitz Hugh Ludlow ile tekrar batıya seyahat etmiştir. Kariyeri boyunca Amerika’nın batısına seyahatleri sürmüştür.
Hudson River Okulu
Albert Bierstadt bir akademi olmayan ancak benzer düşüncede ressamların bir arada olduğu Hudson River Okulu (Hudson River School) üyesiydi. Hudson River stili dikkatlice detaylandırılmış, romantik ve ışığın son derece iyi kullanıldığı bir şekilde gelişti. Manzara resimlerinin bu şekilde detaylı ışıklandırılması ise “luminism” adını alır. 1868’de eserleri Berlin Kraliyet Sanat Akademisi’nde sergilendi. Bir çok ülkenin sanat kuruluşlarında onur üyeliğine seçildi. 1871 – 1873 yılları arasında Kaliforniya’da yaşadı. Kanada ve Bahama’yı gezdi. 1882’de New York’a taşındı.
Tabloları hatırı sayılır fiyatlara satılmış olsada, Albert Bierstadt gününün sanat eleştirmenleri tarafından çok da itibar görmemiştir. Alışılmamış bir şekilde çok büyük tuvaller kullanması onun egosantrik düşkünlüğü olarak görülmüş, sergilerde çağdaşlarının yaptığı resimler onun resimleri yanında cüce resimler olarak kalmıştır. Konu seçimlerinde romantizmin apaçık olması ve ışık kullanımı çağdaş eleştirmenler tarafından aşırı olarak yorumlanmıştır.
Resimlerinde sis, bulut ve buğu gibi atmosferik öğeleri vurgulamış ve eselerini bu öğelerle şiddetlendirerek bütünlemiştir. Albert Bierstadt resimlerindeki huşuyu arttırmak için kimi zaman detayları farklı yorumlamıştır. Kullandığı renkler de çoğu zaman gerçek renkler değildir. Resimlerini kendi inandığı şekilde boyamıştır. Su ultramarine, bitki örtüsü gür yeşildir. Ön plandan arka plana doğru giden değişim oldukça dramatiktir ve orta plan uzaklığı denen şey neredeyse yoktur.
Bütün bunlara rağmen resimleri oldukça popülerdir. Çok üretken bir sanatçı olan Albert Bierstadt ölümüne kadar 4000 adete yakın resim yapmıştır. Bunların arasından ancak 500 tanesi günümüze ulaşabilmiştir. Birçok resmi Amerika’daki müzelere dağılmış durumdadır. Ticari amaçlı print ve posterlerine günümüzde de sıkça rastlanır. Orijinal eserleri nadir olarak açık arttırmalarda görülür ve fiyatları sürekli yükselim trendi gösterir. Sanatçı yine bir ressam olan William Bliss Baker’dan etkilenmiştir.