Maria A Becket (1839 – 1904)
Amerikalı ressam Maria A Becket 1839’da Portland’da doğmuştur. İlk sanat eğitimini erken yaşlarda, Demiryolu seyahatlerini içeren White Mountains adlı kitaba günlük hayat ve manzara resimleri yapan babasından almıştır. Aslında manzara ressamı olan ve her şeyden önce suluboya resimler yapan sanatçı Fransız Barbizon Okulundan etkilenmiştir.
1865’de New Hampshire’de Homer Dodge ile çalışmış olan sanatçı 1875’den 1878’e kadar Boston’da William Morris Hunt ile çalıştı. Fransa’ya kısa bir seyahat yaptı. Burada Barbizon Okulu sanatçılarından Pont Aven’den etkilenmiş ve yaz mevsimini Charles Daubigny ile birlikte yaptığı resimlerle geçirmiştir.
1866’da Beckett ailesi, Büyük Portland yangınına maruz kaldı. Amerikan tarihinin en yıkıcı yangını olan bu felakette yaklaşık iki bin bina yok oldu. Kentin on üç bin vatandaşının neredeyse on bini evsiz kalmıştır. Bu trajedinin ardından, annesi Maria ve kardeşi John Katolikliği kabul ettiler. Maria ve John, ikinci t’yi soyadlarından düşürdüler ve kendilerini Ortaçağ Katolik şehit St Thomas ve“ Becket”e hizalayarak“ a ”Becket’i kabul ettiler.
Becket zamanını St Augustine’de geçirirken, yoğun bir şekilde çalıştı. Yerel “The Tatler” gazetesine göre, sanatsal yeteneklerinin yanı sıra zekâsıyla da öne çıktı. Becket’in Ponce de Leon Hotel’deki mükemmel bir konuşmacı olarak parladığı hafta sonu hafta sonu gala resepsiyonlarında çalışmalarını sattı. Daha sonra New York’ta yaşayan sanatçı National Akademi’de sergiler düzenlemiş. Bu dönemden sonra sanatçı farklı şehirlerde sergiler düzenlese de tekrar New York’a dönmüş ve bu şehirde de ölmüştür.
Sanat Anlayışı
Maria A. Becket’in sanat anlayışı, doğaya duyduğu derin hayranlık ve onu yüceltme isteğiyle şekillenmiştir. Özellikle deniz kıyıları, sakin göller, güneşin doğuşu ya da batışı gibi doğanın geçici ama etkileyici anlarını tuvale taşıma konusunda ustalaşmıştır. Bu yönüyle romantik manzara geleneğinin sürdürücüsü olmuş, izleyiciyi doğa karşısında duygusal bir deneyime davet eden kompozisyonlar oluşturmuştur. Renk seçimleri genellikle yumuşak tonlarda olup, ışığın su üzerindeki yansımaları ya da sisli atmosferler gibi geçici doğal etkileri ustalıkla yansıtmıştır.
Becket’in çalışmaları, detaylara verilen önem ve atmosfer yaratma becerisi ile dikkat çeker. Deniz dalgalarının hareketi, bulutların gökyüzündeki dağılımı ya da kıyıya vuran ışık gibi unsurlar, onun resimlerinde hem görsel hem duygusal bir derinlik yaratır. Fırça tekniği akıcı ve katmanlıdır; kompozisyonlarında ise genellikle huzur, dinginlik ve doğanın büyüleyici gücü hissedilir. Kadın bir sanatçı olarak doğayla empatik bir ilişki kurduğu, bu ilişkiyi resimlerine içsel bir samimiyetle aktardığı görülür.
Maria A. Becket’in sanatı, dönemin görsel estetik anlayışıyla uyumlu olmakla birlikte, aynı zamanda doğaya dair kişisel bir bakışı da temsil eder. Onun manzaraları, yalnızca bir doğa betimlemesi değil, izleyiciyi doğa ile duygusal bir bağ kurmaya davet eden lirik anlatılardır. Sessiz ama etkileyici diliyle Becket, Amerikan sanat tarihinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle kadın ressamların yükselmeye başladığı bir dönemde doğa resmiyle sağladığı katkılar, bugün hem estetik hem tarihsel açıdan değerlidir.