Dinçer Güngörür Taşın Perileri Heykel Sergisi
Açılış: 19 Haziran Çarşamba, 2019 Saat:19.00 – 20.30
Sergi Süresi: 19 Haziran – 2 Eylül 1919
Küratör: Mehmet Lütfi Şen
Proje: Kültür A.Ş
Yer: Şerefiye Sarnıcı Sultanahmet Binbirdirek Mh., Piyer Loti Cd. No:25, 34122 Fatih/İstanbul
Mermerin Nabzını Tutmak
Medeniyetler, coğrafyalarındaki ilim ve sanatı zirveye taşıyarak var olurlar. Bizim medeniyetimiz hâkim olduğu topraklardaki 1000 yıllık müzik birikimini aldı; Dede Efendi, Itri gibi dehaları yetiştirerek zirveye taşıdı. Böylece Klasik Türk Müziğini inşa etmiş oldu. Divan şiiri birikimini aldı; Fuzuli, Baki, Şeyh Galip gibi dev sanatçılarla zirveye taşıdı. Böylece muhteşem Osmanlı şiirini inşa etmiş oldu. Geldiği coğrafyadaki mimari birikimi aldı; Mimar Sinan, Sedefkâr Mehmet Ağa gibi dehalarla zirveye taşıdı ve Osmanlı mimarisini inşa etti. Şeyh Hamdullah, Karahisari, Hafız Osman, Sami Efendi gibi yüzlerce büyük hattatla Türk hat sanatını zirveye taşıdı. Dünya minyatür birikimini Matrakçı Nasuh, Levni gibi büyük sanatçılarla zirveye ulaştırdı. Her üst değer belli bir birikimin üzerinden doğar.
Üst paragrafta altını çizdiğim zirveye ulaşma örneklerinin uzağında kalan yapılarımız da var. Bu topraklarda varisi olduğumuz Nemrut harabelerinden Göbekli Tepe’ye, Hititlerden Asurlulara, Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan mükemmel üç boyutlu anıt birikimi ne yazık ki çağdaş heykel sanatımıza yeterince yansımadı. Elbette bunun istisnaları var; İlhan Koman’ın muhteşem eseri “Akdeniz Heykeli” gibi.
Günümüzde az sayıda da olsa bu coğrafyanın eserlerini ortaya koymak için çaba harcayan heykel sanatçılarımız var. İstanbulluların tarihle ve sanatla buluşma mekânlarından biri olan Şerefiye Sarnıcı’nda, çağdaş ve özgün heykel çalışmalarını sergilemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, Dinçer Güngörür’ün binlerce yıllık tarihe şahitlik etmiş Anadolu taşını yontarak ortaya koyduğu eserleri siz sanatseverlerle buluşturuyoruz. Anadolu’nun kadim birikimi ve masallarından doğan kadın imgesi Güngörür’ün çağdaş perilerine dönüşüyor, sarnıcın sularına yansıyarak yıkanıyor, duvarlara yansıyarak kuruyor. Mermerlerin nabzını tutan eserler Şerefiye Sarnıcı’nın büyülü atmosferiyle raks ediyor.
Sizlere “Taşın Perileri”ni takdim ederken bir yıl öncesinden planladığımız sergi için olağanüstü performansla çalışan sanatçı dostum Dinçer Güngörür’e, Şerefiye Sarnıcı’nı bir sanat merkezi haline getiren Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Sayın Rıdvan Duran’a, büyük destek ve katkıları için projenin evsahibi Kültür AŞ Genel Müdürü Sayın Kemal Kaptaner’e, süreçteki yoğun emekleri için mesai arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
Mehmet Lütfi Şen
Dinçer Güngörür Taşın Perileri
Bizler yaşadığımız bu toprakların söylenceleriyle, masallarıyla büyüdük. Bu metinlerde kara sevdaya düşmüş, sevdası için Mecnun olmuş, Aslı olmuş, Ferhat gibi dağları delmiş yiğitler vardı. Her zorluğa rağmen sevdasının peşinden giden bu kahramanlar, kavuşamasalar da dilden dile aktarılan hikâyeleriyle insanlığın yüce duygularının temsilcileri olmuşlardır. Biz içtenliğimizi, umudumuzu, cesaretimizi bu kahramanlardan aldık ya da bu özelliklerimizi onlarda bulduğumuz için onları efsaneleştirdik. Heykel yapmaya başladığım ilk günden beri hep taş yonttum, bu sergi vasıtasıyla bu toprakların kahramanlarını taşa yontmak; çoğuldan bire, birden çoğula ulaşmak istedim.
Taş dediğimiz malzeme, neredeyse beş milyon yaşında bir malzeme olduğu için doğanın ve tarihin hafızası gibidir. Kendinizi, düşüncenizi, var etmek istediğiniz ruhu ya da taşın içinde aradığınız bir duyguyu oymaya karar verdiğinizde heyecan verici bir serüven başlar. Taş, zalim bir sevgili gibi kayıtsızdır. Onunla savaşırcasına sallarsınız çekicinizi, bekler sessizce vazgeçmenizi. Tam da umutsuzluğa düşmeye yaklaşmışken ışığın, gölgenin, formun en güzel kıvrımını çıkarıverir karşınıza.
1600 yıllık geçmişiyle, yeraltında uzanan tekinsiz ama şiirsi uzamıyla Şerefiye Sarnıcı, bu serginin önemli bir parçası. Bu toprakların kültürünü, bu toprakların taşlarıyla, bu topraklarda dikilen sarnıcın gövdesinde sergileyebilmenin onuru içindeyim. Yolculuğuma eşlik ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Dinçer Güngörür
Dinçer Güngörür biyografi
1977’de Adana’da doğdu. Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünden 2001 yılında mezun oldu. Ulusal ve uluslararası sergi ve fuarlarda işleri yer alan sanatçının pek çok özel koleksiyonda eserleri bulunmaktadır. İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Kişisel Sergiler
2019, “Ses” Heykel Sergisi, Galeri Soyut, Ankara
2018, “Arketip” Heykel Sergisi, Co11 Sanayi, İstanbul
2018, “Gidenler” Heykel Sergisi, Gündoğdu Art Gallery, Adana
2018, “Başlangıçlar” Heykel Sergisi, Tam Faktoring, İstanbul
2016, “Dinçer Güngörür Heykel Sergisi”, Kats Sahne, İstanbul
2015, “Günce” Heykel Sergisi, Galeri Soyut, Ankara
2013, “İhtimaller” Heykel Sergisi, Doku Sanat Galerisi, İstanbul
2013, “Tutku” Heykel Sergisi, Cevahir Hotel Asia, İstanbul
2013, “Gölge Oyunu” Enka Dr. Clinton Vickers Art Gallery, İstanbul
2013, “Dinçer Güngörür Heykel Sergisi” Galeri Soyut, Ankara
2011, “İki Farklı Açı” Heykel Sergisi, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul
2011, “Dıştan İçe – İçten Dışa” Heykel Sergisi, Derinlikler Sanat Merkezi, İstanbul
2009, “Heykel” Galeri Baraz, İstanbul
2009, “Magna Mater”, Ekavart Gallery, İstanbul
Ödül Heykeli Çalışmaları
2017, “Dağlarca Şiir Ödülü” Heykelciği Uygulama
2016, “Dağlarca Şiir Ödülü” Heykelciği Uygulama
2015, “Dağlarca Şiir Ödülü” Heykelciği Uygulama