Büyük Veri Sanat Pazarının Yeni Dini mi?
Bilişsel verilerin sanat pazarına yönelik devrimci vaadleri neredeyse din olma yolunda. Sadece analitik öngörü olarak gelişen bu durum, UBS Art Basel Sanat Piyasası Raporunda bariz bir şekilde görünmekte. Yıllık olarak raporlanan rakamlar, yüzdeler ve satış rakamları. Bu arada, pek çok çevrimiçi satış platformu ve veri tabanı, çalışanlara yönelik kuralları pekiştirmek, dinleyicileri ve piyasayı misyoner bir tavırla “etkisizleştirmek” için açıklamalar yapan istihbarat raporları ve makaleler yayınlamakla meşgul.
Bu yanlışların özünde görünürde ciddi bir bölünmüşlük yatmakta. Bir yanda, sanat dünyasının geleneksel yoğunluğu ve seçkinliği, diğer yanda ise paylaşılan bilgiye ve yerelleşmiş otoriteye dayanan yeni bir demokratik ideal var. Ancak her ikisi de sonuçta doların yanılmazlığına güveniyor ve bu durum bir inanç krizine yol açacak gibi.
Elbette, radikal reform fikrinin yalnızca verilere olan inancı yeni bir şey değil. 500 yıldan fazla bir süre önce Wittenberg Kalesi Kilisesi’ne çivilenmiş Martin Luther’in 95 tezi, dinin yenilenmesi çağrısında bulundu. Kilisenin hoşgörüsüzlüğünün yol açtığı yolsuzluklara karşı bu tezler esas olarak merkezi gücün dağılması talebi ve bilgiye erişim çağrısı anlamını taşıyordu. Papa ve hiyerarşiye güvenmek yerine Luther İncil’in yeniden incelenmesi gerektiğini savundu.
Bu açılım dönemi için ekonomik eşitsizlikleri, politik çekişmeleri, sosyal normları değiştirebilecek bir matris yarattı.
Din adamlarından yeni varlık sınıfına
Bir zamanlar tamamen ezoterik ve din adamlarının tekelinde bir ticaret alanı olan sanat dünyası el değiştirdi. Ancak bu sefer de sanat, meşrulaştırılması için izlenmesi gereken ve yatırım aracına dönüşen bir varlık sınıfına terfi etmiştir. Müzayede evleri kayıtları hazırlamakta, veritabanları tahminleri üstünde performans sergileyenleri görerek hangi sanatçıların yatırım yapmaya değer olduğunu size bildirmektedir. Sonuç değerleri “kimlik doğrulaması” adlı bazı blok zinciri defterinde paylaşılmaktadır. Bu durum yeni aktörlerin otoritesine (varlıklı) dayanan, refahın değerini sorgulamadan sanatın değerini ölçen, kendi kendine referans veren bir sistem sunmaktadır.
Böylece, parametreleri sofistike ve tarihsel olarak teste tabi tutulamayacak bir alanın verileri ilahi kurallar gibi lanse edilmekte ve elbette bu durum iştahlı yeni türedi zenginlere iman edecekleri bir din olarak sunulabilmektedir. Mesaj açık ve basittir.
“Daha yukarılara tırmanmak istiyorsanız, verilerimize ve onları işleyiş sistemimize iman edin ve kutsanmış (rakamlaştırılmış) sanat eserlerini gönül rahatlığı ile satın alın”
Literatür
A crisis of faith, Art News Magazine
Çağdaş Sanat Balonu Nasıl Patladı