Egon Schiele izinde
1992’de Unesco Dünya Mirası listesine girmiş, Çekoslovakya’nın incisi olan, bir masal kasabası tadındaki Cesky Krumlov, Vlatava (Moldau) nehrinin kıvrımları arasında harikulade bir yerleşim yerdir.
300 kadar historik ev ve Prag kalesinden sonra en büyük kale kompleksine ev sahipliği yapar. Gotik ve Rönesans tarzındaki bu yapılar hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiştir.
Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı, birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş bu güzel kasaba, Prag’ın 180 km. güneyindedir. Bu bölgede mutlaka görülmesi gereken bir yerleşim yeridir. Kapılarıyla ünlü bu masal diyarına en büyük kapısı Cloak Gate ( Pelerin Kapı) ‘ dan girilir.
Kat kat olması sebebiyle bu isim verilmiştir. Budejovicka kapısı da bir o kadar önemlidir şehir için. 13. yy.’dan kalma bu ortaçağ kasabası bohem kültürünü çok güzel bir şekilde yansıtmaktadır. Şehir kalesi, St. Vitus kilisesi, Seidel Fotoğraf Müzesi, Balmumu müzesi,İşkence Müzesi, Kukla Müzesi, Egon Schiele [Art Centrum (EAS) ] Sanat Merkezi ve Egon Schiele atölyesi görülmesi gereken yerlerin başında gelir.
Egon Schiele Avusturya kadar Cesky Krumlov için de çok önemli bir ressamdır. Burada yaşadığı yıllarda hayat tarzı ve yaptığı resimler nedeniyle yerel halk tarafından istenmemiş ve dışlanmış olsa da bugün için aynı şeyi söylemek mümkün değildir..
Dışavurumculuğun (Ekspresyonizm ) en önemli temsilcilerinden Avusturyalı ünlü ressam Egon Schiele için, annesi Maria Soukupova’nın doğduğu yer olan Krumau’nun ayrı bir yeri vardı. Çocukluğunda tatil zamanı bu bohem kasabaya gelir Krumau Akademisine devam ederdi. Resim yapmasını annesi de çocukluğundan itibaren desteklemiştir. 1906 yılında yaptığı ” Krumlov’da Butweiser Kapısı” Schiele’nin yaptığı ilk manzara resmidir. Öğrenim hayatı sonrası Viyana’daki şehir hayatından sıkılmış ve 2 ressam arkadaşı ( Erwin Osen ve Anton Peschka) ile birlikte Krumlov’a yerleşmeye karar vermiştir.
Egon Schiele izinde Vlatava
Bu güzel ortaçağ kasabasının içiçe geçmiş evleri, eski şehir surları, kaleleri, şehir kapıları sakin akan Vlatava nehri Schiele’yi çok etkilemiştir. Ve nehir kıyısında Masnâ Caddesi 133 numarada bahçeli bir ev tutmuştur. Yoncalarla donatılmış yeşil penceresi ile bu güzel şirin evi ( atölyesi) mutlaka görmek gerekir.
En yaratıcı ve en güzel manzara resimlerini bu dönemde yapmıştır.
1914 yılında Cesky Krumlov’u resmettiği “Renkli Çamaşırlı Evler” 24 milyon 700 bin İngiliz sterlinine satılarak rekor kırmıştır.
1890 yılında Avusturya Tulln’de doğan Schiele ‘nin 2 ablası ve kendinden 4 yaş küçük bir kız kardeşi vardır. 15 yaşında babasını frengiden kaybetmesi psikolojisinin bozulmasına sebep olur. Annesinin desteği ile sanat eğitimi alır ve 16 yaşında Viyana’da Gustav Klimt’in okulu Kunstgewerbeschule’ye başvurur fakat kabul edilmeyince klasik bir okul olan Akademie der Bildenden Künste’ye gider. Bir yıl sonra 1907’de Klimt ile tanışır. Klimt ona çok destek olur hatta resimlerini satın alır. Klimt sayesinde “Secession” akımına girer.
Viyana Yaratıcı Sanatçılar Birliğinden ayrılan genç ressamlar tarafından kurulmuş olan bu akım, tam da Klimt’in eserlerini anlatır. Kareler, dikdörtgenler, daireler ve bunların birleşiminden meydana gelmiş bir resim tarzı…. Tamamen geometrik olmayan doğanın biyolojik özelliklerini de içinde barındıran bu tarzı Klimt’in “Öpücük” isimli eserinde çok net görüyoruz. Aynı şekilde Schiele de Klimt’ten etkilenmiş olup, benzer çalışmalar yapmıştır. Yine çağdaşı Oscar Kokoschka’nın eserleri ile karşılaştırılabilir ve benzerlik gösterir.
Otoportreler
Egon Schiele’nin otoportreleri çok ilginçtir. Kendi karanlık, sıkıntılı ve sorunlu iç dünyasını çok iyi bir şekilde yansıtır. Belki de bu otoportreleriydi onu Egon Schiele yapan..Çökmüş gözler, çıkık elmacık kemikleri, zayıf çelimsiz bir vücut yapısı, upuzun parmaklar ve “Vulcan selamı” nı andırır el işareti.. Bu işaret “Uzay Yolu” dizisinin ünlü kahramanı Mr. Spock için “Uzun yaşa ve başarılı ol” anlamını taşıyordu.. Ya Egon Schiele için?
1911’de Gustav Klimt’in de modeli, fakir bir ailenin kızı olan 17 yaşındaki Valezie Neuzil (Wally) ile tanışır ve annesinin memleketi olan Krumlov’a daha sonra da Neulengbach’a giderler.. 1910 yılından sonra tanınmaya ve iyi para kazanmaya başlar. O yıllar kariyerindeki en verimli yıllardır fakat aynı şeyi hayatı için söyleyemeyiz.
Vlatava nehri kıyısındaki atölyesinde radikal nü resimleri yaparken model olarak kullandığı küçük kız çocukları başına dert açmış, mahkemede yargılanmasına ve hapis cezası almasına sebep olmuştur.
1915 yılında metal işleme ustası Johann Harms’ın kızı Edith ile evlenir ama Wally ile de ilişkisini bitirmek istemez. Ama bunu Wally kabul etmez ve kızılhaça hemşire olur.. Wally 1917 yılında 23 yaşında kızıl hastalığından ölür.
Tod und Mâdchen isimli tablosunu 1915’te yapmıştır. Wally’den ayrılıp, Edith ile evlendiği dönemde yaptığı bu resimde erkek ölüm figüründe kendini, karşısındaki genç kız motifinde ise Wally’yi tasvir eder (Ölüm ve Genç Kız).