Fovizm Akımı
Fovizm, yirminci yüzyılın başlarında Les Fauves adındaki bir grup modern sanatçının vurgulu ve güçlü renk kullanımı etrafında şekillenen çalışmaları ile ortaya çıkar. 1904’te başlayıp 1910 sonrasına da etkisini sürdüren akımın örnekleri bu sürede üç ortak sergide buluştu.
Fovizm öncüleri André Derain ve Henri Matisse, bir araç olarak yoğun renk kullanımı üzerine şekillenen eserlerini paylaştılar.
“Modern Sanat Sözlüğü” Fovizmin tarifine şöyle başlar: “Saf renklerin alabildiklerine gelişmesi, açılması temeline dayanan akım, 20. yüzyılın ilk sanat devrimidir. Fovizm, programı, teorileri ile bir “ekol”, kesin bir akım değil, birkaç ressamın birleşmesi; eşit kaygılarla çalışmasından doğmuş bir harekettir.”
Gerçek bu olmakla beraber, Fovizmi, Empresyonizm ve Neo-Empresyonizm akımlarının bir sonucu, normal bir devamı olarak ele almak gerekir. Bu iki ekol, önceden de gördüğümüz gibi, renk teorilerini, bilimin renk üstündeki son buluşlarını kullanarak onları resim plânına aktarmış, rengi, hiç bir sanat çağının görmediği parlaklığa yükseltmişlerdi. Tablo onlarda ancak renkle, rengin bahşettiği zenginlikle yaşıyordu.
Fovizm, Empresyonizm ve Neo-Empresyonizmin sağladığı renk egemenliğini sınırsız ve sistemsiz denecek bir coşkunlukla kullandı. Renk coşkunluğu bu akımla son basamağına çıkmış bulundu. 1905 yılının “Sonbahar Sergisi’nde Henri Matisse’in etrafına, toplanan bir grup genç ressam, eserlerini bir salonda toplamış, Fovizm akımının ilk gösterisini böylece düzenlemişlerdi.
Fauve, Fransızca “yırtıcı hayvan” anlamına gelir. Fovizmi de “yırtıcılık” diye çevirebiliriz. Bu isim yeni ressamlara, 1906 sergisinde, sanat eleştirmeni Louis Vauxcelles tarafından verilmişti. Genç ressamların çok şiddetli renklerle örtülü tablolarının bulunduğu salonun ortasında, bir heykeltraşın ölçülü, klasik bir eserini gören Vauxcelles: “Bu Donatello’nun, bir Rönesans heykelcisinin bu aslanlar, kaplanlar, yırtıcı hayvanların arasında ne işi var ?” demişti. Pek beğenilen bu deyiş ressamlarca da kabul edildi ve Fovizm, yırtıcı hayvan Matisse ve arkadaşlarının tanımı oldu.
Fovizm Sanatçıları
Fovistler renk taşkınlığında, sınır bilmiyorlardı. Henri Matisse, André Derain, Vlaminck, Manguin ve Raoul Dufy o güne kadar hiç bir ressamın uygulamaya cesaret etmediği aşırı renk âhenklerini kullanıyorlardı. Örneğin, güneş batışını tasvir eden bir tabloda ağaç kütükleri düpedüz kırmızı ya da turuncu, karşı dağlar sarı ya da mordu. Yer kanarya sarısı yapraklar çiğ yeşildi. Resimde iki renk değerini birbirine bağlıyan geçiş renkleri denilen griler, sönük değerler genç ressamların tablolarında hemen hemen yok denilecek kadar azdı. Her tablo, asılı bulunduğu duvarda, bir renk bombası şiddetiyle patlıyor, birbirine zıt, karşıt renkleriyle gözleri sanki hırpalıyordu.
Akım, resim dünyasında bir an parlayıp çabuk sönen, ama yüzyılımızın başında değerli eserler vererek yeni yollar açan bir “havai fişek” gibidir. Zamanla Fovistler, teker teker başlangıçtaki heyecanlarını yitirdiler.