
Sir Frank Dicksee (1853 – 1928)
İngiliz Ressam ve İllustratör Sir Frank Dicksee 1853 yılında Londra’da doğdu. İlk resim eğitimini ressam ve illustratör olan babası Thomas Francis Dicksee’den aldı. 1870’te Royal Akademi’ye girdi. Okulun önde gelen öğretim görevlileri Frederic Leighton ve Millais’tan eğitim aldı. Kısa zamanda yeteneğiyle gelecek vadeden bir öğrenci olduğunu kanıtlayan Dicksee, 1870’te resimleri Royal Akademi’de ilk kez sergilendiğinde altın madalya kazandı.
19. yüzyılda pek çok sanatçının yaptığı gibi Dicksee de kariyerine kitap ve dergilere illüstrasyonlar tasarlayarak başladı. 1877’de “Harmony” adlı ünlü yapıtı Akademide sergilenince büyük beğeni topladı ve Chantrey Bequest Mütevellileri tarafından yüksek bir fiyata satın alındı. Frank Dicksee’nin resimleri her zaman halka sempatik gelmiş ve kariyeri boyunca başarısı kesintisiz devam etmiştir. Resimlerinin konusu drama ve duygusallık içeren tarihi sahnelerden oluşur. Başarılı bir portre ressamı olan sanatçının muhteşem kadın portrelerinin, sıcak renkleri, şıklık, çekicilik, ve mükemmel kumaş kıvrımlarıyla kendine has bir cazibeleri vardır.
1927’de Dicksee, “William Hall Esq’in kızı Elsa” adlı ünlü portre resmini yaptı. Sanatçı bu parlak portrede, modelin ipekli gece elbisesinin parlaklığını muhteşem bir şekilde gösterirken genç kadının sevimli kişiliğini yakalıyor. 1928’de yaptığı en son portre olan Bayan Frank S Pershouse’un portresi, ressamın yeteneğinden hiçbir şey yitirmediğini gösterir. Dicksee, soylu kişiliği ve kibar tavırlarıyla dikkatleri çekti ve 1924 yılında yaş haddinden emekliye ayrılan Sir Aston Webb’ın yerine Kraliyet Akademisi Başkanlığı’na getirildi. Bu büyük başarının ardından 1925’te şövalye unvanı kazandı. Ayrıca British Müzesi ve Ulusal Portre Galerisi’nin mütevelli heyetindeydi. 1927’de Oxford Onursal Derecesi’ne layık bulundu. Sir Frank Dicksee, 17 Ekim 1928’de aniden öldü. 1933’te Royal Akademi’de Dicksee için bir retrospektif sergi düzenlendi.
Sanat Anlayışı
Frank Dicksee’in sanat anlayışı, Viktorya döneminin akademik resim geleneği içinde gelişmiş olup, dramatik anlatım, estetik zarafet ve duygusal yoğunlukla karakterizedir. Sanatında özellikle tarihsel olaylar, Shakespeare oyunları, Ortaçağ ve Rönesans temaları, mitolojik sahneler ile şövalyelik ve aşk hikâyeleri dikkat çeker. Bu konuları işlerken hem detaylara verdiği özen hem de figüratif ustalığı öne çıkar.
Dicksee’in resimlerinde figürler idealize edilmiş güzellik anlayışına uygun biçimde betimlenir. Kadın figürleri sıklıkla zarif, romantik ve gizemli bir auraya sahiptir. En bilinen eserlerinden “La Belle Dame sans Merci”, “Romeo and Juliet”, “Chivalry” ve “The Mirror”, bu dramatik-romantik yaklaşımın etkileyici örnekleridir.
Kompozisyonlarında tiyatral bir hava hakimdir; figürler adeta sahnede oynuyormuş gibi poz verir. Işık kullanımı da bu teatral atmosferi güçlendirir. Sahnenin ruhuna göre yumuşak ya da dramatik ışıklar kullanarak duygusal bir yoğunluk sağlar. Kumaş dokuları, mimari detaylar ve doğa ögeleri büyük bir titizlikle resmedilir.
Dicksee aynı zamanda etkili bir portre ressamıdır. Üst sınıfa mensup hanımefendileri ve aristokratları resmettiği portrelerde zarafet, stil ve teknik kusursuzluk ön plandadır. Bu portrelerde idealize edilmiş ama aynı zamanda kişiliği yansıtan bakışlar, özgün kompozisyonlar ve zengin kostümler öne çıkar.
Modernizmin yükselişiyle birlikte Dicksee’in tarzı geleneksel sayılmaya başlansa da, eserleri bugün hâlâ romantik tarihsel resim anlayışının en başarılı örneklerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Onun çalışmaları, Viktorya dönemi İngiltere’sinin ideallerini, nostaljisini ve estetik değerlerini temsil eden zengin bir görsel miras bırakmıştır.