
Etienne Dinet (Nasreddin Dinet) (1861 – 1929)
Fransız Oryantalist Ressam Etienne Dinet 1861’de Paris’te doğdu. 1871’den itibaren IV. Henry lisesinde eğitim gördü. 1881’de Victor Galland’ın stüdyosuna girdi. Dinet, École des Beaux-Arts ve Académie Julian’da sanat eğitimi almıştır. Burada William Adolphe Bouguereau ve Tony Robert Fleury’nin öğrencisi oldu. Öğrencilik döneminde akademik resmin klasik çizgileriyle yoğrulmuş, ancak zamanla daha kişisel ve gözleme dayalı bir üslup geliştirmiştir.
İlk seyahatlerini 1884’de bir grup etnomolojistle Cezayir’in güneyindeki Ouled Naïl Range tarafında Bou Saâda’ya yaptı. Ertesi yıl, devlet bursuyla bu kez Laghouat’a ikinci bir gezi yaptı.1889’da Exposition Universelle’de gümüş madalya kazandı. 1887’de Fransız Oryantalist Ressamlar Birliğini kurdu. Temmuz 1896’da, Şeref Lejyonu’nun Şövalyesi seçildi ve Uluslararası Litografi Yüzüncü Yıl Sergisine (Paris) katıldı.
1903’te Bou Saâda’da bir ev aldı ve her yılın dörtte üçünü orada geçirdi. 1908’deki mektuplarından İslamiyeti seçtiğini ve Nasreddin Dinet adını aldığı bilinmektedir. 1929’da eşiyle birlikte Hacca giden sanatçı aynı yıl Paris’te vefat etmiştir. Arap kültür ve diline olan hakimiyetiyle diğer oryantalistlerden ayrılır. Cezayir yerlilerinden kazandığı saygı nedeniyle, 12 Ocak 1930’da Bou Saâda’daki cenazesine 5.000 kişi katıldı.
Sanat Anlayışı
Etienne Dinet’in sanat anlayışı, 19. yüzyılın sonlarında yükselen oryantalizm akımıyla bağlantılıdır; ancak Dinet, oryantalist ressamlar arasında özel ve farklı bir konuma sahiptir. Pek çok oryantalist sanatçının aksine, Dinet Doğu kültürünü dışarıdan egzotik ve romantize edici bir bakışla değil, içeriden bir gözlemle ve derin bir saygıyla ele almıştır. Dinet’in resimleri, Doğu’nun ‘öteki’ değil, doğrudan parçası olduğu bir dünyayı yansıtır.
Sanatında özellikle Cezayir’in yerel halkı, kadın figürleri, çöl yaşamı, günlük ritüeller, çocuklar ve islami gelenekler öne çıkar. Kadın betimlemelerinde cinselleştirici bir bakıştan uzak durur, figürlerine doğal bir zarafet ve insanilik kazandırır. Onun resimlerinde kırsal yaşam, çöl atmosferi ve kültürel detaylar gerçekçi ve içten bir anlatımla sunulur.
Teknik olarak güçlü bir renk paleti ve ışık kullanımı dikkat çeker. Güneş ışığının çöl üzerindeki etkisi, yerel kumaşların canlılığı, ten renklerinin çeşitliliği, onun paletinde zenginlik kazanır. Dinet’in figüratif anlayışı ise akademik temellere dayanmakla birlikte, zamanla daha doğal ve serbest bir çizgiye evrilmiştir. Kompozisyonlarında yerel mimari, etnografik ayrıntılar ve doğa manzaraları oldukça ustalıkla yerleştirilmiştir.
Dinet’in özgünlüğü, oryantalizmin yüzeysel egzotizmine karşı geliştirdiği içtenlikli ve yerli bakış açısı ile belirginleşir. İslam’ı ve Cezayir halkını sadece bir gözlem nesnesi değil, kendi kimliğinin bir parçası haline getirmiştir. Hatta Kur’an-ı Kerim çevirileri yapmış ve İslam kültürünü Avrupa’ya tanıtma çabasında olmuştur.